Page 117 - 60. SANAT YILINDA AMİR ATEŞ
P. 117
60. Sanat Yılında
Bestekâr HÂFIZ ÂMİR ATEŞ
Fâilâtün fâilün’ vezniyle o kadar güzel anlatmıştır ki, sanki dinîmizin bir özeti
şeklindedir” sözü ile bu anlatım tarzının da insanlara dini anlatmada farklı bir
üslûp olabileceğinden bahsetmiştir.
Son yıllarda toplum nazarında “Kur’ân-ı Kerîm’i anlamak, dinlemekten daha
efdaldir” fikrinden dolayı Kur’ân-ı Kerîm’i anlamanın farklı bir boyutu olan
Kur’ân tilâveti ve Mevlîd-i Şerîf gibi müzikal unsurlar içeren icrâlar, Kur’ân’ı
anlamaya bir engel gibi sunulmaktadır. Hâlbuki anlama, lâfzın işaret ettiğinden
farklı bir şekilde cereyân etmektedir. Yani anlama kişiden kişiye farklılık
göstermektedir. Âmir Ateş bu konuda “Güzel sesle okunan bir ezan, insanı
farklı bir yere götürmektedir veya Kur’ân-ı Kerîm’i dinleyen normal bir vatandaş,
kelimeleri ve kelimelerin edâ-sadâ ile okunuşunu kendi anlama nisbetince idrâk
etmekte, Kur’ân okunurken gayr-i ihtiyârî kendini başka bir yerlerde bulmakta
ve gözyaşı dökebilmektedir. Yani Kur’ân’ı anlamak asıl gâye, tilâvet o kadar
önemli değil demek bence doğru değil” sözleriyle bu konudaki görüşlerini dile
getirmiştir. Âmir Hoca, Peygamberimizin “Rasûlullah (s.a.v.) bir gece Ebû Mûsa
el-Eş’arî’nin Kur’ân okuyuşunu dinlemişti. Karşılaştıklarında ona buyurdular ki:
‘Gerçekten sana Dâvud (a.s.)’a verilen mizmârlardan biri verilmiştir.’ O da, ‘Eğer
senin dinlemekte olduğunu bilseydim Yâ Rasûlullah, sesimi daha güzelleştirir, daha
çok teğannî (makam) yapardım’ cevabını verdi” hadîs-i şerîfini hatırlatarak,
Efendimizin de güzel sese verdiği önemi ifade etmiştir.
Âmir Ateş’e göre: “Mevlîd, Allah’ı anma ve peygamberini tanımadır.” Mevlîd-i
Şerîf’in içerisinde Kur’ân-ı Kerîm’iyle, Peygamberin anılmasıyla, “Aşk-ı
Muhammedî ile cûş-i hurûşa getiren hâl” bu anda vukû bulmaktadır. Mevlîd’i
Şerîf’e ilave yapmayı kesinlikle tasvip etmeyen Âmir Ateş, “Süleyman Çelebi
yarın yevm-i mahşerde onların yakasına yapışacak. Aslı gibi okunmalı mevlîd.
Duyuyorum bazen velâdet bahri içerisinde ‘Annem’ isimli bir kasîde okunuyor.
Bunlar yanlıştır. Burada bu bahrin içeriğine uygun bir kasîde okunabilir doğumla
alakalı ancak ölüm içerikli kasîdeler okunmamalı” sözleriyle bu konuya dikkat
çekmiştir.
Mevlîd, Allah’ı anma ve
Âmir Ateş’e göre bir mevlidhân, sesinin özelliklerini de bilmelidir.
peygamberini tanımadır.
Ses rengini tanımalı, hangi akorttan okuduğunu öğrenmeli. Bu işe
başladığı ilk yıllarında kendisi bir enstrüman kullanmıyor ise bir
müzisyene enstrüman eşliğinde ses oktavını ölçtürmeli ve mevlîde
giriş eserlerinde, okumalarını sesini tanıyarak yapmalıdır. Bu konuda Âmir
Ateş “Cenâb-ı Hak insanları değişik seslerde yaratmıştır. Benim sesim kalındır,
sizinkisi incedir. Onun için her ses aynı perdeden okuyamayabilir. Çok pest sesli
okuyucular, yani kalın sesliler 5 ses dediğimiz sesten okumalı. Hem tizi hem pesti
olanlar daha çok dört sesi tercih etmeli. Bu, kadınlar ve erkeklerin olduğu korolarda
• 113 •

