Page 98 - 60. SANAT YILINDA AMİR ATEŞ
P. 98
60. Sanat Yılında
Bestekâr HÂFIZ ÂMİR ATEŞ
Günümüzde çok fazla bestekâr yetişmemesini ilhâm kaynaklarının
azalmasına bağlayan Âmir Ateş, “Eskiden bir besteci Çamlıca’da ikâmet ediyorsa
Kadıköy’e inene kadar rûhundan gelen nağmeler, Kadıköy’e hatta Moda Koyu’na
İnsan beyni rahat olduğu gidene kadar susmazdı. Ama bugün öyle mi? Çamlıca’dan Acıbadem’e iner
inmez kulağınıza binlerce ses gelmeye başlıyor. Gönlünüze gelen nağmeler
zaman daha fazla üretir. de bırakıp gidiyor sizi. Aynı zamanda edebiyatımızın müstesna mısraları
da azalıyor. Onlar da insana ilhâm verirdi. Şimdilerde ağza alınmayan
müstehcen sözlerle yazılmış bir sürü müzik adı altında gürültü… Bu nedenle eski
güzelliklere ve özelliklere bugün daha az rastladığımı söylersem haksız sayılmam”
sözleriyle günümüz bestekârlarının eski bestekârlara göre üretkenliklerinin
azaldığını, bu durumun da içerisinde bulundukları şartların bozulmasından
kaynaklandığını vurgulamıştır.
Kendisinin de çok işi olmadıkça evinden çıkmadığını, rûh âlemini dış
saldırılardan korumaya çalıştığını ifade eden Âmir Ateş, “Kadıköy’den
Acıbadem’e bile gitmeye korkuyorum. Çünkü gürültü, korna... Rûh hâlimi çok
bulanıklaştırıyor. Son yıllarda bu dış etkenlerden uzakta yaşamayı öğrendim”
sözleriyle son dönemin eleştirisini yapmıştır.
Beste yapabilmek için bulunulan ortamın hâlet-i rûhiyeye uygun olması
gerektiğine dikkat çeken Âmir Ateş, bununla alâkalı olarak sessiz, sakin ve
huzurlu bir ortamın, sükûnetli bir rûh hâlinin önemini belirterek birçok
bestesinin gece geç saatlerde ilhâm olduğunu ifade etmiştir. O vakit çok
yorgun ve uykusuz değilse, gönlüne gelen nağmeleri kâğıda dökmenin hazzını
yaşar. Rûh hâli bazen karamsar, hüzünlü ve üzgündür. Bazen de neşeli… Her
hâli bestesine yansır. Bazen ağlamaklı bir hâl içinde bulur kendini. “Bu anlarda
yaptığım bestelerin tadı bir başkadır” diyerek bu hâlin farklılığını ifade eder.
Âmir Ateş’e göre bestekârı, bulunduğu ortam da farklı duygulara iter. 2000’den
fazla bestesi bulunan Âmir Ateş bu durumu “İnsan beyni rahat olduğu zaman
daha fazla üretir” sözü ile özetler. O, beste yapma zamanları için “Bazen bir
seyahate çıkarım, oralarda gördüğüm şeylerden etkilenirim ancak fırsat bulup
yoğunlaşamam, ama o beni gece yakalar, ‘Sabahtan beri benimle ilgilenmiyorsun’
der ve kendisiyle ilgilendirir” sözü ile bestenin onun yaşantısında uykularını
bölen, onu kendisine çeken bir güzellik olduğunu vurgular.
Âmir Ateş’in birçok eserinin özel hikâyeleri vardır. “Münir Nureddin Selçuk’a,
Zeki Müren’e, anneme, eşime, çocuklarıma, şehirlere ve sevdiklerime ithâf ettiğim
bestelerim oldu” diyerek uzun yıllar boyunca yaptığı bestelerin birçoğunun
birtakım sebeplerle vücûda geldiğini, özellikle eşine ve çocuklarına yaptığı
bestelerin kendisi için çok özel besteler olduğunu dile getirmiştir.
• 94 •

