Page 287 - ANADOLU SANAYİ DEVRİMİ
P. 287
tışı için gerekli hammaddenin ve emtianın piyasaları olan serbest piyasa ekonomisi
uygun fiyatla tedarik edilmesi ve meslek yoktu, serbest pazarlar vardı.
örgütü üyeleri arasında dağıtımı için top- Osmanlı klasik iktisadi düşüncesi ise bu
tan piyasalar oluşturmuştu. Son tüketici/ noktada da, Avrupa klasik iktisat düşün-
halk toptan piyasalarda perakende satış cesinden farklılık içermekteydi. Yüzyıllar
olmadığı için buralardan alım yapamaz- boyunca İpek Yolu ticareti sayesinde ka-
dı. Hammadde ve emtia toptan piyasa- zanılan engin tecrübeyle “şâristanlı” ve
larında ürünler, bu ürünleri talep eden “şehristanlı” İpek Yolu şehirlerinde ge-
örgütlü meslek birliklerine açık arttırma lişen toptan ve perakende pazarlar, basit
usulüyle toptan satılıyor, ürün meslek pazarların yerini almıştı. Selçuklular bu
birliği üyelerine hisseleri oranında dağıtı- sistemi geliştirdi. Osmanlılar, Selçuklula-
lıyordu. Böylece toptan fiyatlar, arz ve ta- rın gelişmiş toptan ve perakende pazarla-
lebe göre serbest olarak belirlenmekteydi. rını daha da geliştirip, Avrupa’daki basit
Perakende satış fiyatları ise tüketici lehine serbest pazarlar yerine, geliştirilmiş ser-
narha tabiydi. Örgütlendiğinde üreticinin best piyasa ekonomisini uygulamaktaydı.
tekel oluşturup fiyatları arttırmaması
için üretici kârı olarak maliyete %10-20
kâr payı ilave edilerek narh fiyatı belir- Sermayeyi Koruyan Vakıf
leniyordu. Toptan fiyatla ürünü satın Sistemine Dayalı Serbest
alan örgütlü meslek birliği üyeleri, bu Piyasa
ürünü işleyerek yeni bir ürüne dönüştü- Bu unsur Osmanlı klasik iktisadi düşün-
rüp veya perakende olarak tezgahlarında cesini ve uygulamasını Avrupa klasik ik-
narh fiyatı üzerinden halka satıyorlardı. tisadi düşüncesinden tamamen ayıran en
Böylece serbest toptan piyasalara bağlı önemli unsurdu.
düzenlenmiş perakende piyasalar sistemi
uygulanıyordu. Osmanlılar özerk meslek örgütleriyle
güçlendirilmiş özgür müteşebbis elinde
Avrupa klasik iktisat düşüncesinde ve toplanan kapitalin, yine yüksek gelire
uygulamasında ise XIX. yüzyıl önce- mensup yönetici ve askerî sınıfın, mülte-
sinde serbest toptan piyasalar henüz ol- zim, sarraf, tüccar gibi tasarrufu olanla-
madığından, serbest piyasa öncesi eko- rın tasarruflarını/kapitallerini, korunmuş
nomilere uygun olarak serbest pazar kapitale dönüştürmelerine, yani vakfet-
ekonomisi uygulaması savunulmaktaydı. melerine önem vermekteydi.
Adam Smith, toptan ve perakende pazar
ayırımının farkında olmadan, malların Vakıflara önemli vergi muafiyetlerinin
pazarlara müdahalesiz serbestçe girme- yanında ayrıca devlete ait vergi gelirleri
siyle oluşan fiyatın en uygun fiyat olaca- de tahsis edilerek vakıf kurulması devlet
ğını düşünmekteydi. Kısaca serbest pazar eliyle ayrıca desteklenmekteydi. Devletin
ekonomisini savunmaktaydı. Avrupa’da vakıf kurulması için sağladığı bu önemli
bu dönemde henüz toptan ve perakende teşviklerin ve desteğin baş sebebi, vakıf-
286 - ANADOLU SANAYİ DEVRİMİ

