Page 124 - 60. SANAT YILINDA AMİR ATEŞ
P. 124

60. Sanat Yılında
           Bestekâr HÂFIZ ÂMİR ATEŞ


                                         Âmir  Ateş’in bu  bahri  okumayışı,  “Bir büyüğüm” dediği  Şeyh  Râşid  (Er)
                                         Efendi’nin kendisine yasaklamasından sonra başlamıştır ve o günden sonra
                                         neredeyse bu  bahri  hiç  okumamıştır. Bu  olay  şöyle  vukû  bulmuştur:

                                         “Benden de birçok yerlerde isterler, arzu ederlerdi bu bahri okumamı. Yalnız hâlâ bu
                                         bahrin içeriğine dikkat etmeyip kandil gecelerinde, sünnet merâsimlerinde, doğum
                                         merâsimlerinde okuyanlar var. Doğumda bu bahir okunur mu? Bu, şuna benzer.
                                         Nikâh merâsiminde boşanma âyetinin okunması gibi… Elbette okunmaz. Ben bu
                                         olayı şuna bağlıyorum: ‘Biz ne yapalım da bu aileyi ağlatalım bizden vazgeçmesinler’
                                         fikri yaygınlaştı mevlidhânlar arasında. Yine bir mevlîd merâsiminde benden de
                                         istediler bu bahri okumamı. Beykoz’da bir câmide okuyorum. Merhum Şeyh Râşid
                                         Efendi vardı o zamanlarda bizim büyüğümüz. O geldi yanıma ve ‘Âmirciğim,
                                         değerli kardeşim, bir ricâm var senden. Bizim o kainâtın efendisini, sebebi
                                         Vesîletü’n-Necât’ımızı, her gün defâatle öldürmeye ne hakkımız ne de haddimiz
                                         var. Her gün yeniden binlerce kez doğmasına vesîle olacak şeyleri yapmamız lâzım
                                         gerekirken maalesef onu her gün defalarca öldürmekten haz duyar hâle geldik.
                                         Bu nedenle sen kardeşimden ricâm, bu dediklerimi göz önünde bulundurmandır’
                                         diyerek böyle bir istekte bulundu.”

                                         Âmir Ateş bu konuşmadan sonra neredeyse hiçbir zaman bu bahri okumamıştır.
                                         Yine de bu bahri okumasını isteyenler için vefât bahrinin yerine güftesi Aziz
                                         Mahmut Hüdâyî (ö. 1628) Hazretlerine ait:

                                              “Kim umar senden vefayı; Yalan dünya değil misin?
                                              Habîbullah Mustafâ’yı; Alan dünya değil misin?
                                              Saldırıp halkın özüne; Toprak saçarsın gözüne
                                              Gâfil olanın yüzüne; Gülen dünya değil misin?

                                              Çoklarını ettin nâlân; Nicesini ettin giryân
                                              En sonunda edip üryân; Soyan dünya değil misin?”

                                         mısrâlarını okuyarak Mevlîd-i Şerîf ’in Vefâtü’n-Nebî bölümünden;

                                              “Çün seher kıldı cihândan Mustafâ;
                                              Ummasın hiç kimse dünyâdan vefâ
                                              Her ne türlü çok yaşarsa bir kişi;
                                              Âkibet ölmektir anın işi”

                                         bölümünü birleştirmiş ve bu mısraları okuduktan sonra,

                                              “İlâhî cennet evine girenlerden eyle bizi
                                              Cennet içre cemâlini görenlerden eyle bizi”











                                                             • 120 •
   119   120   121   122   123   124   125   126   127   128   129