Page 125 - 60. SANAT YILINDA AMİR ATEŞ
P. 125
60. Sanat Yılında
Bestekâr HÂFIZ ÂMİR ATEŞ
bölümüne bağlayarak hem vefâtı birebir yaşatmamış hem de ölümü insanlara
hatırlatmış olmaktadır. Bu şekilde okunduğu zaman “Söz söyleyebilecek bir
kimse çıkması mümkün değil” sözleriyle Âmir Ateş buranın okunmamasıyla bir
şeylerin eksik kalmayacağının vurgusunu yapmaktadır.
Âmir Ateş’e göre ortamda bulunan insanların psikolojilerini, mevlîdin ne için
okutulduğunu ve ev ortamını çok iyi gözlemleyerek Mevlîd-i Şerîf’in okunması
lâzım gelmektedir. Bu şekilde okunan Mevlîd-i Şerîf daha etkili olmaktadır.
Velâdet Bahri
Bahirlerin içerisinde geçen ve yanlış telaffûz edilen kelimeler ile alakalı olarak
Velâdet bahrinden örnek veren Âmir Ateş, bazı yörelerde “Emine Hâtun”
olarak okunmasının kesinlikle yanlış olduğunu vurgulamış ve buranın “Âmine
Hâtun” olması gerektiğinin altını çizmiştir. Aynı zamanda “O günler yakınlaştı”
manasındaki “Vakt erişti Hefte vü eyyâm ile” mısraının “Hefte hû” şeklinde
okunmasının da yanlış olduğunu vurgulamıştır. Bu bahirde mevlidhânlar
arasında devamlı tartışması yapılan “Çok alâmetler belürdi gelmeden” bölümü
için de “Gelmeden anlamında ancak yakîne kâfiye olması durumundan ‘Gelmedîn’
şeklinde de okunabilir” diyerek bu mısradaki karmaşaya açıklık getirmiştir. Bu
bahir yüzyıllardır Abdülkâdir Merâği’nin tâbiri ile “Makamların Anası” kabul
edilen Rast makâmıyla okunagelmiştir. Âmir Ateş bu bahrin başında ilâhî
olarak yine güftesi Yâsin Hatipoğlu’na ait:
“Sen geldiğin akşam bize nûr doğdu efendim
Geldin diye dünyâya huzûr doğdu efendim
Kisrâlara Nemrutlara yer yok ebediyyen
Âlem yeni doğmuş gibi hür doğdu efendim”
mısrâlarını Rast makâmında besteleyerek okumuş veya efendimizi anlatan
başka güftelerin de Rast makamında yapılan bestelerle okunabileceğini söy-
lemiştir. Ayrıca bu bölüm okunurken Âmir Ateş, “Nikriz, Sûzinâk, Şevkefzâ
ve Ferahfezâ” gibi makamlardan faydalanılabileceğini, çok fazla makam geçki-
sinin gereksizliğini belirterek, “Sadelikte güzellik vardır” vurgusunu yapmıştır.
Mevlîd-i Şerîf’in aynı zamanda “konuşur gibi” okunması gerektiğini anlatmış
ve mûsikînin çok fazla ön planda olmasından ziyâde güftenin ortaya çıkmasını
belirtmiştir.
Mevlîd-i Şerîf okurken makamlarla çok fazla oynanmaması gerektiğini
belirten Âmir Ateş, “Fazla makam yapacağım diye mevlidhânın hem kendini
hem de dinleyenlerini yormaması” gerektiği hususuna dikkat çekmiştir.
• 121 •

