Page 107 - 60. SANAT YILINDA AMİR ATEŞ
P. 107

60. Sanat Yılında
                                                                                             Bestekâr HÂFIZ ÂMİR ATEŞ


            yaşındaki oğlu Mehmet ile oyun oynuyordum. Işıklar söndü, Mehmet korkmasın
            diye kucağıma aldım ve pencerenin yanına götürdüm. Yoldan geçen arabaları, yolu
            göstererek oyalıyordum. ‘Mehmet bak’ falan derken hemen yan tarafta bir piyano
            vardı.  Çocuk  ağlamasın  diye  piyanonun  başına  gittim  ve  çalmaya  başladım.
            Mehmet’in o hâli zihnimde bu güfte ile özdeşleşti. Güfte aklımda tabi. Yani bu
            besteye Mehmet sebep oldu. Şarkıyı besteledikten kısa bir zaman sonra TRT ‘Son
            Yüzyılın Şarkısı’ diye plaket verdi. Şaşırdım ve kendi kendime gülmeye başladım.
            Benim o kadar bestem, şarkım var ama bunun onlardan farkı ne ki? Sonradan
            öğrendim ki Konyalı Melek Hiç Hanımefendi bu sözleri Hz. Peygamber (s.a.v.)
            için yazmış. Bestenin bu kadar çabuk sevilmesinin sırrı böylelikle ortaya çıktı.
            Konya’ya gittiğimde ziyaret etmek istedim Melek Hanım’ı, ne var ki vefât etmiş;
            kabrini aradık ama bulamadık maalesef. Rahmet olsun, Hz. Peygamber şefaatçisi
            olsun efendim.”



            “Canım Kurban Olsun” İlâhîsi

            “Yeni çekilmiş bir filmin müziği için ilâhî koromla birlikte film şirketinden davet
            aldım. Koromuz henüz bir iki senelik...  Filmin içeriğini ve konusunu sordum.
            Benim bunları bilmem lazım çünkü filmin içeriğine göre ilâhî seçecektim. Filmin adı
            ‘Oğlum Osman’ dediler. Filmin oyuncuları Fatma Belgen, Aytaç Arman. Gösterime
            girmemiş olan filmi yapımcısıyla seyrettim. Filmin içeriği şöyle idi: ‘Zengin bir
            fabrikatörün erkek evlâdı olmuyor ve duâsında ‘Yâ Rabbî, bana bir erkek evlâd
            nasip edersen Hz. Osman’a ve Osman Gâzi’ye izâfeten ismini Osman koyacağım.’
            Cenâb-ı Hak ona yıllar sonra bir erkek evlâd nasip ediyor. Filmin içeriği bu şekilde
            idi. Film müziği için sazları TRT İstanbul Radyosu’ndan ayarladım. Kayıt için
            sazlar  öğleden  sonra  gelebileceklerini  söylediler.  Biz  de  o  günün  sabahında  bir
            lokantada koro arkadaşlarımla beraber sazların gelme saatini beklemeye başladık.
            Elimde bir peçete ve hep o filmi düşünüyorum o anlarda.

            Şöyle bir dörtlük yazdım:

                  ‘Yıllarca Mevlâ’ya yalvardı durdu
                  Yâ Rab bir evlâdım olsun diyordu
                  Onun özlemiyle hayaller kurdu
                  Osmanım Osmanım oğlum Osmanım’

            Bu dörtlüğü o anda içimden gelen bir melodiyle birleştirdim. Koromuzla okuduk bu
            ilâhîyi. Film gösterime girdi, ilâhîmiz çok beğenildi.  İlerleyen günlerde filmciler
            telefonumu araya araya bir an peşimi bırakmadılar: ‘Bizim de bir filmimiz var
            lütfen bize de bir tane beste yap!’ Bu olayı Hocam Emin Ongan’a anlatınca hocam çok
            sinirlendi: ‘Seni döverim bak. Yeşilçam’a film müzikleri yapasın diye yetiştirmedim







                                                             • 103 •
   102   103   104   105   106   107   108   109   110   111   112