Page 61 - KAZASKER MUSTAFA İZZET
P. 61

Ayasofya’nın Nişânesi | KAZASKER MUSTAFA İZZET







                             BURAYA GÖMDÜĞÜNÜZ BİR "MAARİF SANDIĞIDIR"



                             Mümtaz şahsiyeti, kazaskerlik makamına kadar yükselecek derecede kuvvetli iradesi, yaşadığı dönem ve mekân itibarıyla medrese ilminden
                             musikiye, hat sanatından edebiyata kadar her alanda kendini izhar edecek meziyetleriyle Kazasker Mustafa İzzet, hakkında "hezârfen"
                             demenin bile yetersiz kalacağı bir isimdir. Yetmiş beş yıl ömür sürmüş olan Mustafa İzzet, Sultan Abdülhamid’in tahta cülusundan 2 ay
                             kadar sonra, 27 Şevval 1293’te, yani 15 Kasım 1876 tarihinde, ardında çok yönlü bir sanat külliyatı ve tarihin önemle bahsedeceği birçok
                             devlet hizmetini bırakmış bir hâlde bu dünyadan göçmüştür.


                             Erken çocukluk dönemi Tosya’da geçen Kazasker Mustafa İzzet Efendi’nin, İstanbul’a geldikten sonra Kuruçeşme, Mahmutpaşa Hamamı
                             civarı, hocası Yesârîzâde Mustafa İzzet Efendi’nin vefatından sonra satın aldığı Bebek’teki yalısı ve Fatih Kadıçeşmesi muhitlerinde ikâmet
                             ettiği  kaynaklarda  belirtilmekte  olup,  Hüseyin  Sıdkı  Köker’den  nakledilen  bir  hatırasına  istinâden  Bahariye’de  de  bir  dönem  yaşadığı
                             anlaşılmaktadır. Uğur Derman Bebek'teki yalıyı eski bir İstanbul resminde görmüş olduğunu belirtse de asıl önemli olan yalının bugünkü
                             yerinde yeller estiğidir. Arzusu üzerine anne tarafından
                             ceddi olması hasebiyle Tophane Kadirîhânesi ismiyle
                             meşhur, İsmail Rûmî Âsitânesi’ne, dedesi İsmail Rûmî
                             Hazretlerinin  ayak  ucu  çaprazına  defnedilmiştir.  Bu
                             cenaze  töreni  esnasında  kim  olduğu  bilinmeyen  bir
                             kişi tarafından Kazasker Mustafa İzzet’le ilgili söylenen                                                           Kazasker Mustafa
                             bir söz, her günü pür-nâfi’ hayatını özetler niteliktedir:                                                        İzzet Efendi mezar taşı
                                                                                                                                                kitabesi imza bölümü,
                             "Efendiler, buraya gömdüğünüz bir ma’ârif sandığıdır!"                                                                  1293.

                             Sahip  olduğu  deha  seviyesindeki  aklıyla  devlet
                             bürokrasisinde ve Cenâb-ı Hak’tan kendisine bir lütuf
                             olan  sanat  kabiliyetinde  ileri  derecede  verimlilik  arz
                             eden  Kazasker  Mustafa  İzzet  Efendi’nin  kabir  taşını
                             talebesi  büyük  hattat  Muhsinzâde  Abdullah  Hamdi
                             Bey yazmıştır. Mezar taşı kitabe metni şu şekildedir:


                             "Hüve’l-hayyü’l-kadîm,  Nakîbü’l-Eşraf  ve  Reisü’l-Ulemâ  ve’l-Hattatîn,  Cenâb-ı  Pîr  İsmâil-i  Rûmî  kaddesallâhu  sırrahû  evlâdından  ve
                             Muhammed Cân hazretleri hulefâsından İmâm-ı Evvel-i Cenâb-ı tâcdârî ve dört defa Rumeli Sadâreti ve Meclis-i Vâlâ Âzâlığı menâsıbı
                             ve Meclis-i Hass-ı Vükelâya me’mûr iken âzim-i tekyegâh-ı bekâ olan serefrâz-ı erbâb-ı fezail ve kemâlâttan ve Tarîk-i Nakşibendiyye
                             küberâsından Camiu’r-riyâsât es-Seyyid el-Hâc Mustafa İzzet Efendi kuddise sırruh hazretlerinin kabr-i münevverleridir."














                                                                                                                                                      59
   56   57   58   59   60   61   62   63   64   65   66