Page 70 - 60. SANAT YILINDA AMİR ATEŞ
P. 70

60. Sanat Yılında
           Bestekâr HÂFIZ ÂMİR ATEŞ




















                                                 Diyanet İşleri Başkanlığı ile

                                          t                                                                   t
                                                        Müşterek Çalışmaları











                                             rof.  Dr.  Tayyar  Altıkulaç’ın  başkanlığı  döneminde,  kendisinin  bizzat
                                        P teşvikleriyle Diyanet  İşleri Başkanlığı’nda, personele yönelik Ezân-ı
                                         Muhammedî’yi güzel okuma, Mevlîd-i Şerîf okuma, müzikal beste, etüd ve
                                         prozodi dersleri verme görevi Âmir Ateş’e verilir. Bu dersler günümüzde daha
                                         profesyonel bir şekilde verilen mûsikî derslerinin ilk adımıdır ve mûsikî ehli
                                         bir hâfız tarafından verilmesi çok önemlidir. Âmir Hoca bu konunun önemini
                                         şu sözleriyle ortaya koymaktadır:

                                         “Din görevlisinin görevi mûsikî ile alakalıdır. Din görevlisi mûsikînin içindedir.
                                         Mûsikîyi ve din görevlisini ayrı düşünmek olmaz. Vahyin temelinde ve yayılışında
                                         mûsikînin ne kadar etkili olduğu mâlumunuzdur. Hitâbet sanatı, çağrı sanatı,
                                         irşad sanatı ve tebliğ sanatı hep mûsikî ve din adamı ile ilgilidir. Din adamının
                                         görevini en güzel şekilde icrâ edebilmesi için en çok ihtiyaç duyduğu şey mûsikîdir.
                                         İnsanlara ulaşmanın en iyi yolu mûsikîdir. O olmadan insanları Allah’ın
                                         hoşnutluğuna götürmek, insanın kendisiyle ve toplumla barışını sağlamak kolay
                                         değildir. Din adamının mûsikîdeki etkisinin en güzel görüldüğü yerlerden birisi
                                         şüphesiz ki İstanbul’dur. Âdeta bir açık hava müzesidir. Bu müzenin içindeki en
                                         güzel enstrümanlardan biri de mûsikîdir. Hatta İstanbul’un kendisi başlı başına
                                         bir mûsikîdir ama orada yaşayan din adamlarının icrâ ettikleri mûsikî elbette daha
                                         etkileyicidir. Günümüzde din görevlilerinin mûsikîye olan ilgisi artmıştır. Öyle ki
                                         şu an Üsküdar Mûsikî Cemiyeti öğrencilerinin 50-60 kadarı din görevlilerinden
                                         oluşmaktadır. Bu durum da beni bir hayli mutlu etmektedir.”








                                                             • 66 •
   65   66   67   68   69   70   71   72   73   74   75