Page 68 - 60. SANAT YILINDA AMİR ATEŞ
P. 68

60. Sanat Yılında
           Bestekâr HÂFIZ ÂMİR ATEŞ




















                                               t TRT İnanç Dünyası Programı t










                                            980 yılına kadar iftar saatleri ve Kadir Gecesi Mevlîd Programı’nın
                                        1 hâricinde dinî içerikli bir program yapmayan TRT, Doğan Kasaroğlu (ö.
                                         1995) döneminde  “İnanç Dünyası” adıyla perşembe akşamları yayınlanan
                                         bir programa başlar. Programda orman-ağaç, vatan, devlet, insan sevgisi;
                                         yardımlaşma, komşu hakkı, büyüklere saygı, küçüklere sevgi; mimari, sanat,
                                         müzik, sağlık, sigaranın zararları, az yemenin fazîletleri, vergi, kurban
                                         derilerinin Türk Hava Kurumu için önemi vb. konular işlenmektedir. Program
                                         akışını canlandırma amaçlı aralarda ilâhîler okunması görevi de Âmir Ateş
                                         Hoca’ya verilir. Bu durum 25 yıla yakın devam eder. Bilhassa program sunucusu
                                         Âsaf  Demirbaş’ın,  okunacak  ilâhîlerin  sözleriyle  ilgili  müdâhalelerinden
                                         kaynaklanan polemiklerden kaçınmaya gayret eden Âmir Ateş böylelikle tüm
                                         ülkede tanınan ve gün geçtikçe sevilen bir sanatçı olmuştur.

                                         Korosuyla birlikte İnanç Dünyası’nda ilâhîler seslendiren Âmir Ateş o yılları
                                         şöyle anlatmaktadır:

                                         “Bir gün bir program için Ankara’dayız. Rahmetli bir amcamız vardı, o organize
                                         etmişti programı. Süleyman Arabulan’ın (ö. 1997) evine gidiyoruz. Âsaf ile aramız
                                         biraz limoni imiş, benden yana değil ama o öyle diyormuş. Eve geldik, asansöre
                                         bindim. Bir baktım Âsaf da bindi. ‘Oo Âsafcım, nasılsın’ deyip kucakladım. O da
                                         bana; ‘Abi sen nasıl adamsın… Ben seni kara listeye aldım, sen ise bana sarılıyorsun’
                                         deyince; ‘Hayırdır’ diye sordum. Âsaf Bey de ‘Benim yokluğumdan istifâde edip
                                         koroya takke giydirmişsin. Takke yasak, bilmiyor musun? Ben de seni kara listeye
                                         aldım’ dedi. Bu lafı üzerine ben de ‘Âsafcım takkeden bir şey olmaz, kime ne zararı
                                         var ki’ diyerek gerginliği sona erdirdim.”







                                                             • 64 •
   63   64   65   66   67   68   69   70   71   72   73