Page 95 - ANADOLU SANAYİ DEVRİMİ
P. 95
tediyordu. Hakkı (hilafeti) sahiplerine vermek, saltanatı ve hilafeti ehline teslim etmek
için onu getirtmişti. Çünkü veraset hakkı ile fazileti, adâleti, güzel ahlâkı kendisinde
toplamış olması sebebiyle ümmetin başına geçmeye en layık kişinin o zat olduğunu dü-
şünüyordu. Ehl-i beytten olan o zat, ona dua ve çok teşekkür etti. Hz. Peygamber’in (s.a.)
ehl-i beytine ve temiz evlatlarına olan inancından dolayı onu övdü. Ehl-i beyte ikramda
bulunarak, dinin yücelmesine çalışarak Allah’a yaklaşma niyetinden dolayı tebrik etti.
Sonra görüşünü açıklamak için izin istedi. Muizuddevle izin verince şunları söyledi:
“Şehirlerdeki ve bölgelerdeki insanların geneli Abbâsîlerin çağrısına uydular, onların
saltanatlarına boyun eğdiler, Allah’a ve Resûlüne itaat eder gibi onlara itaat ettiler.
Onları ulu’l-emr olarak gördüler ve halifeliklerini kabul ettiler. Esir edilenler ve öldü-
rülenlerden başka ehl-i beytten kimseyi tanımadılar. Allah’ın halifelerine ve yönetici-
lerine karşı çıkmakla isyan ve nankörlük ettiklerine inandılar. Eğer niyetini ve kararını
uygulamaya başlarsan halk sana karşı çıkacak, hemen boyun eğmeyecek. Sana söz
verip, yanında olanlar kendilerini değil de seni başa getirmeyi hazmedemeyecekler,
sana haset edecekler. Saltanatı bir kabileden başka bir kabileye devretmek için peş peşe
savaşlar yapmak zorunda kalacaksın. Bu durum seni dara düşürecek ve sebebi de ben
olacağım. O zaman bana kızgınlık ve nefretle bakacak ve yaptığına pişman olacaksın.
Bu fiilin neticesinde görevlendirildiğim şeyin ödülü de bana bu olacaktır. Bu durum,
mücadelen ve savaşların başarı ve zaferle sonuçlandığında meydana gelecektir. İş tam
tersi olursa senin saltanatın gidecek, benim de İslâm yurdunda kalabileceğim bir yer
olmayacak. Kafirlerin ve putperestlerin yurduna gitmek zorunda kalacağım. O halde
neden korku ve helâke maruz kalmak istiyorsun? Bense şu anda insanlar tarafından
saygı duyulur şekilde nimetler içinde yaşıyorum. Uzaktan yakından herkes söylediği-
mi yerine getiriyor. Benim elimin üzerinde hiçbir yöneticinin, valinin veya emirin eli
yoktur. Beni bırak, Allah’ın beni rızıklandırdığı şekilde yaşayayım. Benim durumumu
küçümseme ki senin emirliğini de küçümsemesinler. Gece gündüz öpmekten geri dur-
madığın, tiksinmediğin yağlı dudaklardan, kirli dişlerden ve kokan nefeslerden daha
temiz olan eteği öpmekten yüksünme. Din ve dünya için hayır dile, sana olan hayır
duamı da âhiretin için azık et!”
Muizuddevle bu sözleri dinledi. Ehl-i beytten olan o zat gözünde ve kalbinde büyüdü,
ona karşı saygısı arttı, önünde ağladı, ona doğru kalktı, başını ve gözlerini öptü. İkram
ve tazimde bulunarak vatanına yolladı.
İçerdiği harika fikir sebebiyle hayata geçirilmesi gereken şu mısrada yukarıdaki söz-
lerden geri kalmaz:
“Bir nimet içinde isen kadrini bil / Çünkü isyanlar nimeti giderir.”
Bu söze uymakla dünya ve âhiret kazancını, lütuf ve ihsanda bulunan Allah’ın ve in-
sanların rızasını elde edebilirsin.
94 - ANADOLU SANAYİ DEVRİMİ

