Page 61 - 60. SANAT YILINDA AMİR ATEŞ
P. 61
60. Sanat Yılında
Bestekâr HÂFIZ ÂMİR ATEŞ
Âmir Ateş, bir konser sonrası Kâni Karaca ve Sözer Yaşmut ile birlikte.
Âmir Hoca, bu bilgilerin yanı sıra bilhassa Fevzi
Mısır’ın teorik mûsikî bilgisi olmamasına rağmen Bugün diyorum sabâ okuyayım, ertesi gün
bilhassa Mevlîd-i Şerîf’i çok etkili okuduğundan acemaşîran, diğerinde ise hicaz okuyup içerisinde
da bahseder.
hicazkâr yapayım diyorum ve yapıyorum.
Âmir Hoca yaptığı işi severek ifa eder. Zira
Bundan da çok mutlu oluyorum.
yakınlarını kaybeden insanların yanında olmak,
onları okunan dualar, Kur’ân ve Mevlîd-i Şerîflerle
teselli etmek onun için kıymetlidir. Ancak bilindiği üzere, Anadolu’daki defin
usûlüne göre, vefât eden kişinin yakınları defin esnasında orada bulunan
hocalara biraz hediye para vs. takdim eder. Bu âdet çok hoş bir uygulama
olmasa da eski Türk kültürü içerisinde bulunmakta ve yüzyıllardır Anadolu’da
devam etmektedir. Âmir Ateş Hoca bu konuda çok hassastır ve “Ne hediye ne
bahşiş, hiçbirini almamışımdır” diyerek bu konudaki düşüncelerini ifade eder.
Kendisi için bir mektep görevi ifa eden bu kurumdaki mesâi arkadaşlarını can
kulağıyla dinleyip okuyuşlarını hâfızasına nakşeden Âmir Ateş, hem mûsikînin
zevkini yaşamakta hem de bu tavırları kendi zevk-i selîmiyle harmanlayarak
Kur’ân ve Mevlîd okuyuşuna yansıtmaktadır. Bu günlerini “Bildiklerimi o
günlerde daha çok hazmetmeye yani demlenmeye bıraktım; her okuyuşum tabiri
caizse bir beste... Her okuyuşumda tecrübelerim artıyor. Bugün diyorum sabâ
okuyayım, ertesi gün acemaşîran, diğerinde ise hicaz okuyup içerisinde hicazkâr
yapayım diyorum ve yapıyorum. Bundan da çok mutlu oluyorum” şeklinde yâd
etmektedir.
• 57 •

