Page 30 - 60. SANAT YILINDA AMİR ATEŞ
P. 30
60. Sanat Yılında
Bestekâr HÂFIZ ÂMİR ATEŞ
o er veya geç olmalı. Tabi evvelâ ilk mesleğim olan hâfızlık mesleğinde çok şeylerin
yapılması gerektiğini keşfettim. Zamanın en güzel sesleri vardı hatta bugün dahi
o sesler gelmiyor dünyaya. Yalnız yıllar geçtikçe o seslerin kupkuru bir ses olduğunu
keşfettim. Nedir bu dediğim? Makam yok, bilgi yok, teknik yok; tâbiri câizse
kara düzen. Sesinin güzelliğine dayanarak; ‘Meded Yâ Kerîmallah, Meded Yâ
Rahîmallah’ nidâsıyla millleti ‘Allah Allah’ deyip coşturan insanları gördüm. Yıllar
öyle nasipler verdi ki bana, ben bu insanlarla dostluk, arkadaşlık da yaptım. Yani
bu yıllarda keşiflerim arttı. Daha neler yapılabilir, çözmeye çalıştım. Zira birkaç
ilâhînin dışında ilâhî yok gibiydi. Eski ilâhîlerimiz tabi ki vardı ancak 8-10 ilâhî,
mevlidhânlar arasında kısır döngü içerisinde dönüp duruyordu. ‘Allah diyelim
dâim’, ‘Levlâke yâ Muhammed’ gibi ilâhîler bunlara örnektir. Ama yüce Allah
nasip etti ve yüzlerce yeni eser besteledim. Daha birçok arkadaşım da hamdolsun
yeni yeni eserler besteleyerek bu alana katkıda bulundular.”
Âmir Ateş Hoca, bir taraftan Mevlîd-i Şerîf okumaya başlamakla beraber,
bir taraftan da hâfızlığını canlı tutma gayretiyle devamlı farklı Aşr-ı Şerîfler
okumaktadır bu yıllarda. Bilhassa hıfzını unutmamak için kendisiyle baş
başa kaldığı zamanlarda Kur’ân okumalarını devam ettirdiğini anlatmaktadır
o günleri yâd ederken. Ancak, bahsi geçen yıllarda mevlîd ve Kur’ân
merâsimleri artık eskisi kadar yaygın değildir. Bu çerçevede Kur’ân kârîlerine
ve mevlidhânlara iltifat da azalmıştır.
Âmir Ateş, mevlîd okuma tavrı konusunda şunları anlatır:
“Mevlîd-i Şerîf okuma tavrımda özel olarak bir hocam olmadı. Beni, içerisinde
bulunduğum ortamlar ve birlikte olduğum meşhur hâfızlar yetiştirdi. Çünkü
onlarla bulunduğum her ortam benim için eşsiz ve özel zamanlardı. Onları
can kulağı ile dinler, nağmelerini taklit etmeye çalışırdım. Bu öğrendiklerimi
yeteneğimle ağır ağır birleştirince kendimi bu meşhur hâfızlar içerisinde ve
Mevlîd-i Şerîf okunan meclislerde buldum. Yıllar geçtikçe kendilerinden istifâde
ettiğim mevlidhânların, Rabbimin lütfuyla sonradan rahle-i tedrîsimden geçerek
Mevlîd-i Şerîfi kurallarına riâyet etmek sûretiyle okuduklarına şahit oldum.”
• 26 •

