Page 136 - 60. SANAT YILINDA AMİR ATEŞ

60. Sanat Yılında
Bestekâr HÂFIZ ÂMİR ATEŞ

t Erol Sayan t

“Âmir Ateş Hoca’yı Ankara Radyoevi’nde çalıştığım yıllarda ‘Ben seni unutmak
için sevmedim’ adlı Segâh şarkısıyla tanıdım ve ‘Bu şarkıyı besteleyen kişi daha
başka önemli bestelerin de altına imza atar’ diye ümitlendim. 1977
yılında İstanbul Radyoevi’ne tayin olduğumda bizzat tanıştık ve
birbirimizi çok sevdik. Birbirimizden oldukça iyi elektrik almamız bir
yana, bestecilik konusunda olduğu gibi daha pek çok konuda da ortak
noktalarımızın olması dostluğumuzu pekiştirdi. Önceleri az beste yapan
Âmir Ateş özellikle Yesâri Âsım Arsoy Hoca’nın vefâtından sonra beste
çalışmalarını hızlandırmıştır. Kendisi çok güzel eserlerin altına imza
atmıştır. Özellikle Muhayyerkürdî makâmındaki ‘Bir kızıl goncaya
benzer dudağın’ adlı şarkısını konservatuardaki öğrencilerimle meşk
ediyor ve konserlerde okuyorum. Bana göre o bestesinde diğer bestelerinde
olmayan farklı bir derinlik ve akıcı bir kompozisyon vardır. İşte ben hep
o tip bestelerin bekleyişi içerisindeyim.

İcrâcılığı hususunda ise Âmir Hoca son derece üstün meziyetlere sahip bir hâfızdır.
Kurân-ı Kerîm icrâ ederken makamları en iyi kullanan sayılı hâfızlarımızdan
birisidir. Benim kendisini beğendiğim en iyi yönü; Kur’ân okurken okuyacağı
sûrenin rûhu ile örtüşen bir makam seçmesi ve o makamın seyir özelliklerinin
tümünü âhenk içerisinde, yedire yedire göstererek icrâ etmesidir. Bir diğer güzel
tarafı ise Kur’ân okurken sık geçki yapmamasıdır. Eski hâfızlarımız da böyle
6
yapmışlar ve ‘Sık sık geçki yapmak rûhta nefret duygusu (mütenâfir) uyandırır’
Burak Şahin, “Âmir Ateş’in
demişlerdir. Âmir Hoca’nın icrâsında ben böyle bir hususa hiç şâhit olmadım. Şayet
Sanatçı Kişiliği ve Eserleri”,
(Lisans Bitirme Tezi, İstan- bir geçki yapacak ise uzunca bir süre bulunduğu makâmın özelliklerini gösterir ve
bul Teknik Üniversitesi, Türk
ortak bir noktayı kullanarak yine yedire yedire kulağı rahatsız etmeden diğer bir
Mûsikîsi Devlet Konservatuarı,
2005), s. 37. makama geçer. Bu anlamda icrâcılığı fevkalâde güzeldir.”6

• 132 •