TİKA, Cezayir’de Hüsn-i Hat ve Ebru ile Kültür Köprüsü

TİKA, Cezayir’de Hüsn-i Hat ve Ebru ile Kültür Köprüsü


Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Cezayir’de Osmanlı’dan günümüze uzanan kültür köprüsünü güçlendirecek anlamlı bir programa imza attı. Başkent Cezayir’de düzenlenen Hüsn-i Hat ve Ebru Sanatı Kurs Programı, Cezayirli sanatseverleri geleneksel sanatların incelikleriyle buluşturdu. Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Cezayir’in başkentinde 27 Temmuz-06 Ağustos 2025 tarihleri arasında düzenlediği sanat eğitim programıyla Türkiye ile Cezayir arasında kadim kültür bağlarını bir kez daha pekiştirdi. TİKA Cezayir Ofisi ve Cezayir Kültür Bakanlığı’na akredite Riyas Kültür Kurumu iş birliğinde hayata geçirilen programda, ülkemizi hattat Erhan Bektaş ve ebru sanatkârı Nuran Öner temsil etti.

.
.
Önceki slayt
Sonraki slayt

Osmanlı Devleti’nin Cezayir’deki son Beylerbeyi Hüseyin Paşa’nın, halk arasında “Hüseyin Day” olarak bilinen yazlık köşkünde gerçekleştirilen eğitimlere, ülkenin farklı şehirlerinden ve meslek gruplarından 106 sanatsever katıldı. Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencilerinden öğretmenlere, sanatkârlardan sanatçı adaylarına uzanan geniş bir katılımcı profili, iki hafta boyunca hüsn-i hat ve ebru sanatının inceliklerini uygulamalı olarak öğrenme fırsatı buldu.

İki Haftalık Sanat Yolculuğu

Hüsn-i hat atölyesi katılımcıları, rik’a hattı üzerinde harf, kelime, satır ve istif çalışmalarını meşk etti. Program katılımcılarına klasik usulde meşk âdâbı, hüsn-i hattın genel tasarım ilkeleri ve üslup farkları aktarıldı. Kursiyerlerin yüksek ilgisi ve tabii kabiliyetleri dikkat çekerken, bazıları kısa sürede gözle görülür ilerleme kaydetti. Geleneksel ebru sanatımızın tüm ebru çeşitlerinin tekne üzerinde tatbik edildiği ebru atölyesinde, geleneksel yöntemlerle hazırlanan eserler katılımcılara takdim edildi.

Sanatın Gönüllerle Buluştuğu Anlar

Programın sonunda katılımcıların hazırladığı yaklaşık 100 çalışma, düzenlenen sergide sanatseverlerle buluştu. Açılışa Türkiye’nin Cezayir Büyükelçisi Mücahit Küçükyılmaz, TİKA Cezayir Koordinatörü Gökçen Kalkan ve Riyas Kültür Kurumu’nun yöneticileri katıldı.

Musikiyle Güçlenen Kültür Bağları

Etkinlik boyunca Uşşak ve Hüseynî makamlarında icra edilen klasik tekke musikisi, İslâm-Türk sanatlarının estetik derinliğini gönüllere taşıdı. Katılımcılar, ortak kelime hazinesinden makam benzerliklerine kadar pek çok kültürel yakınlığı fark ederek memnuniyetlerini ifade etti.

Kalıcı İz Bırakacak Bir Adım

TİKA’nın kültürel diplomasi alanındaki önemli projelerinden biri olarak öne çıkan bu program, yalnızca sanat eğitimiyle sınırlı kalmayıp iki ülke halkı arasında gönül köprüleri de kurdu. Eğitimlerin ardından Cezayir’de hüsn-i hat ve ebru sanatlarının kalıcı atölyelerle yaşatılması yönünde ortak bir irade ortaya kondu. TİKA yetkilileri, projenin iki ülke arasındaki kültürel bağları pekiştirmeyi hedeflediğini vurgularken, katılımcılar kurs boyunca hem teori hem de uygulama dersleriyle hat ve ebru sanatının derinliklerine yolculuk yaptı. Hüsn-i hattın zarafetini, ebru teknesindeki mânevî âhenkle birleştiren eğitimler, Türk ve Cezayirli sanatseverler arasında adeta gönül köprüsü kurdu.

Hattat Erhan Bektaş: Kültürlerimiz de Ortak Geçmişe Sahip

Hattat Hasan Çelebi ve Hattat Ahmet Kutluhan’ın talebelerinden olan Hattat Erhan Bektaş, TİKA Cezayir Sanat Eğitimleri programına müteveccih duygularını şu sözlerle dile getirdi:
“Osmanlı’dan bize miras kalan bu sanatları, Cezayirli kardeşlerimizle buluşturmak tarifsiz bir mutluluk. Burada gördüğümüz ilgi, aslında kültürlerimizin ne kadar ortak bir geçmişe sahip olduğunu gösteriyor.”

Kursun sonunda katılımcılara sertifikaları takdim edilirken, ebru ve hat eserlerinden oluşan küçük bir sergi de sanat meraklılarının beğenisine sunuldu. TİKA yetkilileri, bu tür projelerin Cezayir’in farklı şehirlerinde de devam edeceğini belirtti.

Sanatlarımızın Kardeş Coğrafyada Yaşatılmasının Önemi

Anadolu’nun asırlardır ustadan çırağa aktarılan hüsn-i hat ve ebru gibi kadim sanatlarının, TİKA’nın kültürel diplomasi vizyonu çerçevesinde kardeş ülke Cezayir’de usta sanatkârlar eliyle öğretilmesi, bu sanatların yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması bakımından büyük önem taşıyor.

Bu tür programlar, yalnızca teknik bilgi aktarımıyla sınırlı kalmayıp, sanatın taşıdığı estetik, sabır, zarafet ve manevi derinliği de paylaşarak medeniyetimizin öz değerlerinin farklı coğrafyalarda yeniden hayat bulmasına vesile oluyor. Böylece hem kültürel hafıza korunuyor hem de iki ülke arasında ortak sanat dili güçlenerek kalıcı dostluklar kuruluyor.

Kalıcı Kültürel Köprüler İçin Yeni Projeler

TİKA yetkilileri, bu programın yalnızca bir sanat eğitimi değil, aynı zamanda kalıcı kültürel bağların tesisi açısından önemli bir adım olduğunu vurguladı. Hüsn-i hat ve ebru atölyelerinin Cezayir’de kalıcı şekilde devam etmesi için çalışmalar başlatıldı. Ayrıca benzer projelerin ülkenin farklı şehirlerinde de hayata geçirilmesi planlanıyor.

TİKA Başkanı Abdullah Eren: Ebru ve Hat Sanatıyla İki Ülke Arasındaki Ortak Hafızaya Dokunduk

TİKA Başkanı Abdullah Eren, Cezayir’deki sanat eğitim programını Katılım Bankamızın Kültür Sanat Bloğumuz için değerlendirdi:  “TİKA, Türkiye’nin uluslararası kalkınma iş birliği faaliyetleri çerçevesinde; ülkelerin ekonomik, sosyal ve insani kalkınma süreçlerini desteklemenin yanı sıra, ortak tarihi ve kültürel mirasımızı geleceğe taşıyacak sürdürülebilir proje ve faaliyetler gerçekleştirmektedir. Bu anlayışla, insanın sabrını, zarafetini ve tefekkürünü sanatla harmanlayan; gönülleri aynı çizgide buluşturan nadide mirasımız hüsn-i hat ve ebru sanatını kardeş ülke Cezayir’de icra etmek, bizim için yalnızca bir eğitim faaliyeti değil, aynı zamanda ortak medeniyetimizin ruhunu yeniden canlandıran, kalplere köprüler kuran müstesna bir buluşma olmuştur.

Cezayirli gençlerin ve sanatseverlerin büyük ilgi gösterdiği bu program, kadim kültürümüzün ne kadar güçlü bir ortak payda olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Bu ve benzeri kültürel faaliyetleri, atalarımızdan bize miras kalan değerlerimizi yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla sürdüreceğiz. İnancımız odur ki, hüsn-i hattın zarafeti ile ebrunun renklerindeki mânevî ahenk, iki ülke arasında kurulan dostluk köprülerini daha da sağlamlaştıracak; kardeşliğimizin, muhabbetimizin ve ortak hafızamızın nesiller boyu yaşamasına vesile olacaktır.

Bu vesileyle, programın hayata geçirilmesinde emeği geçen Cezayir Kültür Bakanlığı yetkililerine, Cezayir Riyas Kültür Kurumu’na ve TİKA Cezayir Program Koordinasyon Ofisi’ndeki tüm mesai arkadaşlarıma gönülden teşekkür ediyorum.”

Tebrikler…
Anadolu’nun asliyet ve terkip bilinciyle yoğrulmuş sanatlarımızı, Kuzey Afrika’nın kadim topraklarına taşıyan; hüsn-i hattın ve ebrunun gönülleri birleştiren bu ruhani atmosfer sayesinde iki ülke arasında sanat ekseninde gönül köprüleri kurulmasına vesile olan bu değerli programda emeği geçen TİKA yetkilileri ve usta sanatkârlarımızı içtenlikle tebrik ediyoruz.

 

İbrahim Ethem Gören / 14.08.2025 / Yazı No: 461