İçeriğe Git İçeriğe Git Alt Bölüme Git

Bereket ve Paylaşmanın Simgesi: Aşure

Tüm toplumlar için sağlık, şifa, bereket ve başarı temennileri taşıyan aşure, kültürümüzde önemli bir yere sahiptir.

Muharrem ayının eşsiz lezzeti aşure, yüzyıllardır süregelen bir geleneğin ürünüdür. İçeriğinde kuru meyveler, tahıl ürünleri ve kuruyemişler bulunur. Puding kıvamında olan tatlı, aşure gününde bol miktarda yapılır ve çevredeki insanlarla paylaşılır.

Aşurenin Tarihçesi

Bazı kaynaklara göre tarihçesi Nuh Gemisi’nin Ağrı Dağı’nda durduğu zamana dayanır. Büyük tufan sonrası kurtulanlar kutlama yapmak isterler. Kalan erzağı değerlendirerek sulu ve tatlı bir yiyecek olan aşureyi yaparlar. O zamandan beri hem bu olayı anmak hem kalan erzağı değerlendirmek hem de paylaşmayı artırmak için bu gelenek yaşatılmaya devam eder.
Hicri takvime göre muharrem ayının onuncu günü aşure günü olarak kutlanır. Bugünün, çeşitli kaynaklarda yalnızca Nuh peygamberin büyük tufandan kurtuluşu değil aynı zamanda farklı dini konularda da önemli olduğu vurgulanmıştır. Aşure günü olarak kabul edilen bugünün Hz. İdris'in göğe yükselmesi, Hz. Adem'in tövbesi, Hz. Yakup'un oğlu Yusuf'a kavuşması ve aynı zamanda Hz. Eyyub'un hastalıklarının şifa bulması, Hz. Yunus'un balığın karnından çıkması, Hz. İbrahim'in ateşten kurtulması, Hz. Musa'nın Kızıldeniz'den geçip İsrailoğulları'nı firavundan kurtarması ve Hz. İsa'nın doğumu ve ölümden kurtarılıp göğe yükselmesi olayları açısından da önemi vurgulanır.
Aşure günü, öncesi ve sonrası toplamda üç gün boyunca oruç tutulması bazı alimlerce sünnettir. İbadetler ve dualar ile geçen muharrem ayında, aşure günü oruç tutmak faziletlerden biri olarak görülür.

Aşurenin Kültürümüzdeki Önemi Nedir?

Aşurenin çıkış hikayesini incelendiğinde eldeki imkanları en iyi şekilde değerlendirmenin önemi ve hiçbir şeyin ziyan edilmemesi gerektiğinin kanıtı olduğu anlaşılır. Aşurenin kesin bir tarifi bulunmamaktadır, günümüzde de evdeki ürünler ya da imkanlar dahilindeki malzemeler ile yapılması önerilir. Farklı öğeleri bir araya getirerek ortaya lezzetli bir tatlı çıkarılır.
Birçok bayram ve özel günde olduğu gibi kültürümüzde paylaşmanın önemi yadsınamaz. Aşure gününün kültürümüzdeki en önemli yeri de yapılan tatlının komşularla, arkadaşlarla, akrabalarla paylaşılmasıdır. Aşure günü, birlik ve beraberliğin artmasına katkı sağlar. İnsan ilişkilerinin gelişmesine yardımcı olur, hayır işlemeye teşvik eder.
Aşurenin belli bir tarifinin olmaması, bölgesel farklılıkların görülmesi kültürümüzdeki çeşitliliğin de bir sembolüdür. Her yöreden izler taşır. Tüm toplumlar için sağlık, şifa, bereket ve başarı temennileri aşurenin ortak paydasıdır. Yapımı esnasında bu temenniler ile dua edilerek karıştırılır. Bolluk ve bereketin simgesi olarak kabul edilir.

Aşure Hazırlamanın Püf Noktaları Nelerdir?

Aşuredeki malzemeler için kesin bir liste olmasa da her yapışta lezzetli bir aşure yapmak için bazı püf noktalara dikkat edilmelidir. Bunlar:
  • Aşure içerisinde kullanılacak bakliyat ve tahıllar diri kalmaması, iyi pişmesi için bir gece önceden suda bekletilmelidir. Bakliyatların gazının alınması ve tahılların yumuşaması için atlanmaması gereken bir adımdır.
  • Geleneklere uygun bir aşure yapmak için en az 10 malzeme kullanmalıdır. Yöre veya inanışa göre değişiklik gösterse de yaygın olan düşünce bu şekildedir.
  • Pişirmek için olabildiğince büyük bir tencere seçmelidir. Bol su ve malzeme kullanılan bir tatlı olduğu için rahat çalışılmasını sağlar.
  • İçine konacak kuru meyveler, aşureye eklemeden önce ılık suda beklemelidir. Böylece kuru meyveler yumuşar hem doğrama aşamasında hem de pişme aşamasında kolaylık sağlar.
  • Aşureye incir eklenecekse, son aşamada dahil edilmelidir. İncir yapısı gereği koyu renk verdiğinden başta eklediğinde aşurenin rengini çok koyulaştırır.
  • Kıvam eksikliği ya da renginde koyuluk olduğunda sütten destek alınır. Aşurenin rengini açmak veya kıvamını koyulaştırmak için bir miktar süt eklenebilir.
  • Bakliyat ve tahıllar suda bekletildikten sonra süzülmelidir. Böylece aşurenin rengi daha berrak olacaktır.
  • Lezzetli yemeklerin birçoğunun püf noktası kısık ateşte pişirmektir. Aşure de kısık ateşte, ağır ağır pişirilmelidir.