Anadolu'da ve dünyanın birçok noktasında Karahanlılar'dan Gazneliler'e, Büyük Selçuklu Devleti'nden Memlüklüler'e, Selçuklu Dönemi'nden Osmanlı'ya dini mimarinin mucizevi gelişimi sergileniyor. Türk İslam sanatının köklü zenginliğini açıkça ortaya koyan eserler arasında büyük usta Mimar Sinan'ın eserleri başta olmak üzere camilerin, külliyelerin ve türbelerin süslenmesinde özgün bir sanat anlayışı benimseniyor. Türk sanatında camilerin süslenmesinde yaygın olarak kullanılan göz kamaştırıcı sanatlardan en köklüsü şüphesiz çini sanatı. Çini sanatının yanı sıra kalem işi, ahşap oyma, kündekâri, yazılı süslemeler, taş sanatı ve maden sanatı gibi çok sayıda farklı süsleme tekniğine yer veriliyor.
Yüzyıllardır Süregelen Eşsiz Sanat Anlayışı
Yüzyıllar öncesinde olduğu gibi bugün de çok sayıda camide aynı özveriyle süsleme işlemleri devam ediyor. Geçmişten günümüze değişen unsurlar ise; uygulama biçimi, daha modern motifler ve daha ulaşılabilir malzemeler kullanılması oluyor. İnce ince adeta nakış yapar gibi işlenen kalem işi süslemeleri camilerin tavanlarına, sütun başlıklarına, mihrap ya da minberlerine uygulanabiliyor. Aynı zamanda camilerin giriş cephelerinde sıklıkla karşılaşılan taç kapı anlayışı bugün de varlığını sürdürmeye devam ediyor. Özellikle taş üzerine işlenen özenli kabartmalar üzerinde yazılı ayetler, çini ya da mozaik süslemeler, geometrik ve bitkisel süslemeler görülebiliyor.
Mukarnasları Dolduran Özgün Çini Motifleri
Çini sanatı oldukça uzun uğraşlar gerektiren ve ustalık isteyen sanat dalları arasında yer alıyor. Çünkü her çini parçası, özel fırınlar içerisinde pişirilerek ve üzerine boyama ve sır kaplama işlemleri yapılarak meydana getiriliyor. Bu işlemler sonrasında ortaya çıkan çini parçalar, camilerde çeşitli alanlarda kullanılıyor. Türk sanatında çininin en güzel kullanıldığı cami örneklerinden biri olan Rüstem Paşa Camii, çini sanatının ne denli gelişmiş olduğunu gözler önüne seren Mimar Sinan eserlerinden. Genellikle firuze renkli ya da turkuaz renkli çiniler kullanılsa da lüster gibi farklı teknikler uygulanan çinilerde kahverengi ya da altın yaldızlı renklere rastlamak mümkün. Çiniler, camilerin minare şerefelerinde, kapı ve pencere alınlıklarında, sütun başlıklarında, mihrap ve minber gibi önemli bölümlerinde, eskiden padişahlara özel olarak hazırlanan hünkâr mahfillerinde, kubbe ve kubbe eteklerinde yoğun olarak kullanılıyor.
En Zarif ve Yaygın Süsleme Sanatlarından Olan Kalem İşi
Kalem işi camilerin kubbeleri, sütun başlıkları, mihrap ve minberleri gibi bölümlerin yanı sıra çeşitli duvar ve cephelerine de uygulanabiliyor. Mimarinin büyük ölçüde zenginleşmesini sağlayan kalem işi süslemeleri, bizzat kalemkâr adı verilen kalem işi ustaları tarafından özel boyalar ve fırçalar yardımıyla işleniyor. Bugün çeşitli baskı yöntemleriyle uygulanmış olsa da motif çeşitliliği sayesinde başarılı uygulamalar görebilmek mümkün. Ölümsüz süsleme dallarından biri olan kalem işi, cami duvarlarını güzel ve estetik bir görünüme büründürüyor. Kalem işi süslemelere türbelerde ve çeşitli sivil yapılarda da rastlanabiliyor. Eski Türk süsleme sanatlarından biri olan kalem işi, bugün de varlığını sürdürmeye devam ediyor.
Cam Boyama Sanatı Bir Diğer Adıyla: Vitray
Bizans döneminden bugüne kadar ulaşan köklü bir tarihi olan cam boyama sanatı; camilerde, medreselerde ve diğer sivil yapılarda kullanılan ve görsel zenginliğe katkıda bulunan sanat dalları arasında yer alıyor. Dışarıdan içeriye ulaşan ışığın renklerle karşılaşarak çok daha güzel ve farklı renklere bürünerek yansımasını sağlayan bu sanat dalı da büyük bir ustalık istiyor. Cam üzerine çeşitli kopyalama yöntemleriyle işlenen motifler, özenle ve taşırılmadan özel cam boyalarıyla boyanıyor. Ardından camilerde ya da yapılarda kullanılacak olan pencerelere yerleştiriliyor. Özel malzemeleri bulunan bu sanat dalı bugün soyulabilen boyalar yardımıyla çok daha kolay bir şekilde hayata geçebiliyor.