Kuba Mescidi’nin Çelebi Yazıları

Kuba Mescidi’nin Çelebi Yazıları


Kuba Mescidi Sevgili Peygamberimizin (sav) Hicreti sırasında Mekke’den Medine’ye ulaşmazdan önce konak yeri olan Kuba köyünde yapılan kutlu bir mescid, İslâm devletinin ilk ibadet yeri.

.
.
.
.
Önceki slayt
Sonraki slayt

Bilindiği üzere Efendimiz (sav) Hicret yolculuğunda Medine’ye varmadan önce Kuba köyünde Amr bin Afvoğulları’ndan Külsûm bin Hidm’in (ra) evinde on dört gece misafir kalmışlardır. Medine-i Münevvere’ye beş kilometre mesafedeki Kuba Mescidi, Hac ve Umre ziyaretlerinin mühim uğraklarından biri olup arz ettiğimiz misafirlik esnasında inşa edilmiştir. Külsûm bin Hidm’in (ra) hurma kuruttuğu arsa üzerinde Efendimiz Aleyhisselâm’ın da bizzat kerpiç ve taş taşımak suretiyle inşa sürecinin içinde bulunduğu Kuba Mescidi, İslâm tarihinde cemaatle namaz kılınmak üzere yapılan ilk mescid olma hususiyetini hâizdir. Sevgili Peygamberimiz, hakkında Tevbe Sûresi’nin 108’inci âyet-i kerîmesinde “İlk günden takva üzerine kurulan mescid” ayeti bulunan mescidi, inşaından sonra bazen binekli bazen de yaya olarak ziyaret etmişlerdir. Efendimiz Aleyhisselâm, Müslümanların Kuba Mescidi’ni ziyaretlerini, “Kim evin­de gü­zel bir şe­kil­de ab­dest alır, son­ra Ku­bâ Mes­ci­di’ne ge­lir ve ora­da na­maz kı­lar­sa onun için um­re se­va­bı var­dır” hadisi ile teşvik etmiştir. (İbn Mâce, İkâme. 197; Nesâî. Mesâcid-9)

Hattat Hasan Çelebi’nin Kuba Mescidi’nde 1400 Metre Uzunluğunda Yazıları Var

Asr-ı Saadet’ten 19’uncu yüzyıla kadar pek çok kez tamir edilen Kuba Mescidi Osmanlı Cihan devleti asırlarında Sultan II. Mahmud döneminde Efendimiz Aleyhisselâm dönemine tarihlenen ilk yapı muhafaza edilerek yenilenmiş 1984 yılına kadar gelen iş bu ibadethane 1984 yılında Suudi hükümeti nezdinde yıktırıldıktan sonra aynı mekâna daha bugünkü büyük haliyle yeniden inşa edilmiştir.

Medine-i Münevvere’ye giden hac ve umre kafileleri tarafından ziyaret edilen Kuba Mescidi’nin kubbe ve kuşak yazılarında Hattat Hasan Çelebi’nin (1937-2025) imzası vardır.

Mescid-i tecdîden inşa edenler, “Kurân-ı Kerim Mekke’de nâzil oldu, Mısır’da okundu, İstanbul’da yazıldı” düsturunca ibadethanenin kubbe ve kuşak yazılarını, pek çok İslâm coğrafyasındaki camilerde olduğu gibi Kıbleteyn Mescidi’nde ve Mescid-i Nebevî’de de yazıları bulunan Reisülhattatîn Hasan Çelebi’ye yazdırmışlar.

Yeryüzü Mescidlerinde Hasan Çelebi İmzası

Merhum Hasan Çelebi, Çin’den Amerika’ya; Güney Afrika Cumhuriyeti’nden Rusya’ya oldukça geniş bir coğrafyaya onlarca hat sanatı ustası kazandırdığı gibi yeryüzünün hemen her kıtasındaki cami ve mescidlerin yazılarını yazmaya da muvaffak kılınmıştır. Bugün Almanya’daki Pfortzheim Fatih Camii’nde yahut Yuhannesburg’taki Cuma Camii’nde ya da Almatı’daki Merkez Cuma Camii’nde saf tutan Müslümanlar ellerini kubbeye doğru yükselttiklerinde avuç içlerine Hasan Hoca’nın kamış kaleminden neşet eden yazıların  nuru isabet edecektir!

Anlatılmaz Yaşanır!

Hasan Çelebi Hoca’yla Üsküdar’daki atölyesinde gerçekleştirdiğimiz bir hasbıhalde hakkında ayet olan bir mekânın yazılarını kaleme nasıl bir hissiyattır” sualini tevcih ettiğimde “Tabii bunlar, bu keyfiyet anlatılmaz, anlatılmaz, ancak yaşanır!” cevabını aldığımı hatırlıyorum.  Hasan Çelebi “anlatılmaz yaşanır” bir hissiyatla 1987 yılında Kuba Mescidi’nin yazılarını bir yılı aşkın bir sürede yazmaya muvaffak kılınmış. Bu süreçte kendisine mahdumu Mustafa Çelebi yardım etmiş.  Arz ettiğimiz üzere Hattat Hasan Çelebi’nin Kuba Mescidi’nde 1400 metre uzunluğunda yazısı var. Mescidin küçük alanlara nakşedilen kalemişlerinde de Hasan Hoca’nın sanatkâr oğlu Mustafa Çelebi’nin göz nuru bulunuyor.

Yazılarda 80 tefe altın kullanılmış. Kuba Mescidi’ndeki yazıların 200 metresi sülüs; 1200 metresi de kufi yazı nevilerinden müteşekkil…

Kuba Mescidi’nin Mermerleri Türkiye’den Getirilmiş

Kuba Mescidi’ndeki mermerler Türkiye’den getirilirken sülüs, celî sülüs, kûfî, dîvânî ve celî dîvânî yazı nevileriyle kaleme alınan hatların bir kısmı duvara, bir kısmı da mermere nakşedilmiştir.

Teneke Plakaların Altlarındaki Kûfi Yazılar

Hasan Çelebi mezkûr mülâkatımızda “Kûfi yazıların büyük bölümünü teneke plakaların üzerine yazdım. O plakalar duvarlara monte edildi. “Bir gün gelir bu adamlar tenekeleri yerinden çıkarabilir!” mülahazasıyla hiç üşenmeden tenekelerin raptedileceği duvar satıhlarının üzerine de altına da aynı yazıyı tekraren yazdım. Teneke plakalar çıkarılsa bu sefer duvardaki kufi yazılarımız ortaya çıkacak!” demişti.

Hasan Çelebi, “Kuba Mescidi’ndeki yoğun çalışmaları esnasında, yazıların montajı sırasında fotoğraf çekebildiniz mi?” şeklindeki suâlimi de cevaplamıştı: “Bir defasında iskelede çalışırken fotoğraf çekelim dedik. Neredeyse bizi iskeleden indirip fotoğraf makinemizi elimizden alacaklardı. O dönemlerde fotoğraf işini çok sıkı takip ediyorlardı. Bugün ise Harem-i Şerif’te dahi herkes fotoğraf çekebiliyor.”

Söz Uçuyor, İnsan Göçüyor, Eser/Yazı Kalıyor!

Söz uçuyor, insan göçüyor, yazı/eser kalıyor! Kuba Mescidi yazıları bu bağlamda bereketli ömründe binlerce levha kaleme alan Reîs’ül-Hattâtîn Hasan Çelebi’nin sadaka-i câriyelerinden biri.  Sizlere de bir gün Kuba Mescidi’nde iki rekât namaz kılmak nasip olduğunda Kâinatın Efendisi’nin (sav) namaza durduğu yerleri tezyin eden Çelebi hatlarına teberrüken müşfikâne nazar ediniz!

Fotoğraflar: Mustafa Çelebi

İbrahim Ethem Gören/14.03.2025 Yazı No: 441