İçeriğe Git İçeriğe Git Alt Bölüme Git

Eko Anksiyete: İklim Endişeleriyle Başa Çıkma Yolları

İklim değişikliğinin insan psikolojisi üzerinde oluşturduğu olumsuz duygularla, yani eko anksiyete ile başa çıkma yollarını yazımızda okuyabilirsiniz.

Doğa ile güçlü bağlara sahip olan insan stresinden arınmak için de doğadan yardım alır. İnsanın ruh ve beden sağlığını iyileştirme gücüne sahip doğada yaşanan en ufak değişimler bile bu nedenle etkilidir. İklim değişikliği bugünün en büyük sorunlarından biri olduğu için fark etmemek olanaksızdır. Sürekli artan sıcaklıklar, mevsimlerin dengesinin bozulması, su kıtlığı gibi birçok faktör iklim krizi ile bağlantılıdır.
İklim krizinin sonuçlarının insan üzerinde biyolojik ve fizyolojik bazı etkileri vardır. Eko anksiyete kavramı da bu etkinin psikolojik sonuçları arasındadır. İklim değişikliğinin insan psikolojisi üzerinde dolaylı olarak bazı etkilere sahip olması kaygı, endişe, çaresizlik gibi insanı mutsuz olmaya sürükleyen duygular oluşturur.
Eko anksiyete iki farklı kavramın bir araya getirilmesiyle türetilmiş bir kelimedir. Çevre kaygısı olarak da bilinen eko anksiyete ekoloji ile psikoloji bilim dallarındaki kavramları birleştirir. Doğa bilimi olan ekolojiden “eko” psikolojik bir rahatsızlık olan “anksiyete” kelimelerinden oluşur.
Anksiyete gelecekte oluşabilecek felaket ve kötü olaylara karşı duyulan endişe halidir. Bu nedenle eko anksiyete iklim krizinin dünyayla insan üzerine oluşabilecek sorunlara karşı duyulan yüksek endişe ile olacaklardan korkma hali olarak tanımlanabilir. Geleceğin belirsiz olması, kişi kendisinin ve sevdiklerinin hayatında oluşturacağı olumsuzların düşünülerek normal hayatın etkilenmesi durumudur.

Eko Anksiyete Nedir ve Neden Olur?

American Psychology Association tarafından “sürekli devam eden bir çevresel kıyamet korkusu” olarak tanımlanan eko anksiyete insanın içinde bulunduğu çevrede yaşanan ekolojik değişimlerle ilişkili olarak sürekli endişe duyma halidir. Kişiler kendi gözlemlerine ve araştırmalarına ek olarak yayınlanan çalışmalarda bulunan somut verileri inceleyerek bu korkularına dayanak oluşturur.
Eko anksiyete yaşayanlar hayvanlar ile insanların yaşamından sürekli endişe duyarak sosyal ve iş hayatında aksamalara neden olan semptomlar gösterir. Henüz bir hastalık olarak kabul edilmeyen kavram insanda birçok nedenden dolayı oluşabilir. İnsanın doğaya, yaşamın varlığı ve kalitesine karşı umudunu kaybetmesine neden olur. Bu durumun en büyük sebepleri arasında iklim krizi yer alır. Atıklar, kaynakların tükenmesi, hayvanların neslinin tükenmesi gibi durumlarda eko anksiyetenin nedeni/sonucu olabilir. Anormal hava olayları olarak tanımlanan sıcak hava dalgalarının artması, doğal yangınların çıkması, ormanların yakılması, tayfun ve tsunamiler, depremler gibi birçok farklı durum kişide anksiyeteye neden olabilir.

Eko Anksiyete Semptomları Nelerdir ve Kimler Daha Yatkındır?

Doğanın şu anki ve gelecekteki durumu hakkında endişeli olan bir insanın eko anksiyete yaşayıp yaşamadığını öğrenmesi için birkaç belirtiye bakması gerekir. Doğaya karşı duyarlı olmak ve belli düzeyde endişe taşımak doğal olsa da hayatı etkileyen aşırılık sorun olarak kabul edilir. Eko anksiyete semptomları şu şekilde sıralanır:
  • Gün içerisinde iklim krizini gösteren sıcak hava dalgası, su kesintisi gibi sebepler oluştuğunda çaresiz hissetmek, bu nedenle günü kötü geçirmek
  • Çevresel atıklar ya da kirlilikle ilgili durumlarda korkular yüzünden aktivitelerin engellenmesi, yangın korkusuyla doğada bulunmaktan kaçınmak
  • Sebepsiz şekilde odaklanma zorluğu, uykusuzluk, yorgunluk yaşamak ve dünyayı, doğayı aşırı düşünmek
  • Küresel iklim krizine karşı alınan önlemleri yetersiz bularak otoriteye karşı sinir ve öfke hissetmek
Yukarıda sayılan durumların belli zamanlarda kısıtlı sürelerde gerçekleşmesi doğaya karşı duyarlı bir insan için normaldir. Fakat bu durumların hayatı olumsuz etkilemeye başlaması durumunda eko anksiyeteden söz edilebilir. Bilinçli, araştıran ve gelişmeleri yakından takip eden insanlar duruma karşı daha fazla farkındalık geliştirdiğinden çevresel anksiyete duymaya yatkındır. Özellikle yeni çocuk sahibi olan ebeveynler, hamile kadınlar, çocuklar ve yaşlılar eko anksiyete yaşamaya daha meyillidir.

Eko Anksiyetenin Etkilerini Azaltmak için Neler Yapılabilir?

  • İklim krizi ve doğa ile ilgili her görülen habere inanılmaması, önce kaynak ve doğruluğun kontrol edilmesi
  • Anksiyete tetikleniyorsa konuyla ilgili gelişmeleri takip etmeyi bırakmak
  • Bir felaket yaşandığında duygularının değişmesinin normal olduğunu kabul etmek ve yaşamaya izin vermek
  • Bireysel olarak farkındalığı artırarak bu sorunlar için kendi üzerine düşenin ne olduğunu öğrenmek
İklim krizi ve benzeri küresel sorunlar için yaşanan duygu durum değişiklikleri, endişe, kaygı gibi hisler hayatınızı olumsuz etkiliyorsa, siz de doğayı ve hayvanları korumak için üzerinize düşen görevleri yaparak kendinizi daha iyi hissedebilir, eko anksiyeteyle başa çıkmanın bir yolunu bulabilirsiniz.