İçeriğe Git İçeriğe Git Alt Bölüme Git

Biyoçeşitlilik, yeryüzünde bulunabilen tüm bitki, mantar ve hayvan türleri ile mikroorganizmaları kapsayan bir terimdir.

Biyoçeşitlilik, türler içindeki, türler arasındaki ve ait oldukları ekosistemler arasındaki tüm yaşam çeşitliliğini ifade eden kapsamlı bir kavramdır. Bu nedenle biyoçeşitlilik dünya için büyük önem taşır. Çeşitliliği korumak adına düzenlenen Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi (CBD), dünya çapında ülkelerin biyolojik çeşitliliklerini korumak ve sürdürülebilir bir şekilde kullanmak için çeşitli faaliyetleri kapsar. İyi bir politika belirlemek ve politikayı uyarlayabilmek için biyoçeşitliliğin o anki durumu ve meydana gelen değişiklikler hakkında fikir sahibi olmak önemlidir. Ancak bu şekilde biyoçeşitlilik sürdürülebilir ve gelecek nesillere daha iyi bir çevre bırakılabilir.

Biyoçeşitliliğin Önemi

Biyoçeşitlilik, yeryüzünde bulunabilen tüm bitki, mantar ve hayvan türleri ile mikroorganizmaları kapsayan bir terimdir. Dünyadaki yaşam çeşitliliğini belirtmek için kullanılır. Farklı bitki, hayvan, mikroorganizma ve mantar türleri, içerdikleri genetik materyal, oluşturdukları topluluklar ve içinde yaşadıkları ekosistemlerle ilgilidir. Biyoçeşitlilik bir kule olarak ele alınabilir, çünkü her bir canlı birleşerek ana yapıyı oluşturur. Birçok canlı yok olduğunda ise sistem çöker. Plankton olmazsa balık, ağaç olmazsa maymun, çiçek olmazsa arı, arı olmazsa meyve olmaz. Sivrisinek bile önemli bir işleve sahiptir. Kuşlar tarafından yenen kurbağalar için besindir. Kuşlar tohumları dağıtarak yeni bitkilerin büyümesini sağlar. Bütün hayat başka bir hayata bağlıdır. Biz de bunun bir parçasıyız, bu yüzden doğaya ve canlılara dikkat etmemiz gerekir.

Biyoçeşitliliğin Faydaları

Sağlıklı ekosistemler, kanıksadığımız temel ihtiyaçları sağlar. Örneğin bitkiler güneş enerjisini dönüştürerek diğer canlıların kullanımına sunar. Bakteriler ve diğer canlı organizmalar, organik maddeyi, bitkilerin büyümesi için sağlıklı toprak sağlayan besinlere ayırır. Tozlayıcılar, besin kaynakları olan bitkilerin üremesi için gereklidir. Kısacası, biyoçeşitlilik temiz hava, tatlı su, iyi toprak kalitesi ve mahsullerin büyümesine olanak tanır. İklim değişikliğiyle mücadele etmeye ve uyum sağlamaya yardımcı olur ve doğal afetlerin etkisini azaltır. Canlı organizmalar dinamik ekosistemler içinde birbirine bağlı olduğundan bir türün yok olması, besin zincirimiz üzerinde derin bir etkiye sahip olabilir. Bu nedenle ortaya çıkan Biyoçeşitlilik Sözleşmesi bu zinciri korumaya yönelik pek çok girişim ve yöntemden oluşur.

Biyoçeşitliliğin Korunması

Biyoçeşitliliğin azalması sürdürülebilirliğin en büyük tehditlerinden biridir. Kentleşme, ormansızlaşma gibi arazi kullanım değişiklikleri, avlanma ve balık tutma gibi girişimlerle türlerin tehdit edilmesi, iklim değişikliği, küresel ısınma, kirlilik, istilacı yabancı türler biyoçeşitlilik kaybının ana nedenleridir. Örneğin Amik Gölü, hatalı tarım politikaları nedeniyle kurumuş ve yılanboyun kuşunun nesli tükenmiştir. Yılanboyun, Türkiye için endemik bir türdür ve benzer pek çok örnek vardır. Ancak tüm bu olumsuz durumların önüne geçerek çeşitliliği korumak mümkündür. Türkiye'de biyoçeşitliliğin korunması için TÜBİTAK tarafından alınan önlemlerde ise tükenme tehlikesi altında olan endemik türlerin korunmasına ağırlık verilir. Biyoçeşitliliğin korunmasında öncelikle yanlış arazi kullanımını iyileştirmek, dolaylı olarak tarım, hayvancılık gibi konularda da düzenlemeler yapmak gerekir.

Şehirler ve kentsel alanlar daha fazla yeşil alana sahip olmalıdır. Şehirde daha fazla yeşillik, su ve ısı gibi iklim değişikliğinin neden olduğu sorunları ortadan kaldırır. Yeşil bir çevre, biyoçeşitliliğin korunmasına ve eski haline getirilmesine yardımcı olur. Örneğin yeşil çatılar, yağmur sularını toplar ve böcekler için yiyecek sağlarken kuşlara yuva yapabilecekleri doğal alanlar oluşturur. Bununla birlikte ekosistem kendi kendine yetebilecek güce ve döngüye sahiptir. Ancak dış müdahaleler döngünün bozulmasına neden olur. Bu nedenle örneğin doğadan elde edilen hammaddeler mümkün olduğunca yeniden kullanılabilir. Biyoçeşitlilik için bireysel olarak harekete geçmeniz de mümkündür. Örneğin piknik alanlarını temiz tutmak, yangına sebep olabilecek çöp ve atıkları doğaya bırakmamak, suyu kirletebilecek atıkları ayrıştırmak, av yasaklarına uymak biyoçeşitliliği korumak adına alınabilecek önlemler arasındadır.