İçeriğe Git İçeriğe Git Alt Bölüme Git

Kurumsal şirketlerin kendilerini ifade ediş şekilleri, ticari başarılarını etkileyen faktörler arasında yer alır. Bu noktada şirketlerin en çok dikkat ettiği unsurlar arasında ise logolar ve kurumsal renkler ön plana çıkar.

Logolar, şirketlerin akılda kalan izleridir, bu sebeple de hem son derece etkileyici hem de son derece sade olmalarında yarar bulunur. Kurumsal renkler ise müşteriler üzerinde çeşitli psikolojik etkiler oluşturmaları sebebiyle bilinçli şekilde seçilir ve kombinlenir. Eğer kurumsal kimliklerde hangi rengin hangi amaca hizmet ettiğini merak ediyorsanız, bu yazının devamını okuyabilirsiniz.

 

Hangi Sektör Hangi Rengi Kullanır?

Şirketlerin kurumsal kimliklerini belirlerken, renklerin psikolojik etkilerinden büyük oranda yararlanılır. Her renk, insanlarda farklı bir duygu uyandırır ve şirketlerin seçtikleri renklerle potansiyel müşterilerine doğru şekilde hitap edebilmeleri son derece önemlidir. Kırmızı renk, insanlarda ağırlıklı olarak iştah açıcı bir etki yaratır ve bu sebeple de genellikle gıda sektöründe tercih edilir. Dünyaca ünlü çikolata ve içecek markalarının ağırlıklı olarak kırmızı tonlarını seçmesinin sebebi budur. Yeşil ve mavi renkler ise insanlara kendilerini doğada hissettirerek güven verir. Bu sebeple doğal ürünler satan sektörlerde ya da müşterilerine güven telkin etmek isteyen kurumlarda yeşil ve mavi tonları tercih edilir. Sarı ve turuncu renkler ise insanlarda sıcak, dost canlısı bir izlenim oluşturur. Bu iki rengin temsil ettiği bir diğer duygu ise geçiciliktir. Bu yüzden taksiler, çeşitli turizm firmaları ve müşterilerinde sempati oluşturmak isteyen tekstil kuruluşları, sarı ve turuncu renkli logolara yönelir.

Logo Tasarımı Neye Göre Yapılır?

Logo tasarımı, iş dünyası içinde kalıcı olmak isteyen ticari kuruluşların en çok dikkat etmesi gereken konular arasında yer alır. Başarılı bir logonun en büyük kriterlerinden biri, akılda kalıcılıktır. Herhangi bir şirketin logosuna aşina olan müşterilerin, logoyu gün içinde gördükleri an şirketi hatırlamaları beklenir. İdeal bir logoda bulunması gereken bir diğer özellik ise şirket politikasını ve hizmetini net bir şekilde yansıtmasıdır. Kimi şirketler güvenilirlikleriyle, kimi şirketler müşterilerine sağladıkları avantajlarla, kimi şirketler ise faaliyet gösterdikleri alanın benzersizliğiyle ön plana çıkmayı tercih eder. Kurumsal logoların da şirketlerin bu tercihlerini yansıtması ve müşterilere şirketin mesajını net bir şekilde iletmesi gerekir. Logolarda tercih edilen şekiller kadar renkler de büyük önem taşır. Renklerin kurumsal mesajla olan uyumu ise müşteriler üzerindeki psikolojik etkiyi artırır.

Renk ile Verilmek İstenen Mesajlar Nelerdir?

Renkler, kurumsal şirketlerin müşterilerine ve müşteri adaylarına iletmek istediği mesajları taşıyan en önemli unsurlar arasındadır. Kurumsal kimlik oluştururken göz önüne alınan noktalar arasında, renklerin baskınlığı ve tonları da bulunur. Parça başı satış gerçekleştiren, bir diğer ifadeyle müşteri adaylarının ürünleriyle karşılaştığı an derhal satın almasını isteyen firmalar, ağırlıklı olarak baskın ve canlı renk tonlarını tercih eder. Çikolata, dondurma, meşrubat, fast food gibi sektörlerdeki gıda markalarının ağırlıklı olarak canlı tonları seçmesinin sebebi, müşteri adayının kısa sürede karar verecek olması ve bu firmaların rakiplerinin önüne geçme arzusudur. Müşteri adaylarıyla daha uzun vadeli ilişkiler kurmak isteyen kuruluşlar ise ağırlıklı olarak pastel tonlardan yararlanır ve böylece potansiyel müşterisinde olumlu ve güven veren bir duygu uyandırmaya özen gösterir.

Renk Psikolojisi Pazarlamada Nasıl Kullanılır?

Renk psikolojisinin pazarlamada etkili olması için farklı renk kombinasyonlarından da yararlanılabilir. Örneğin bir firma potansiyel müşterilerinde hem güven hem de huzur duygusu uyandırmak istiyorsa, mavi ya da yeşil tonlarını siyah, gri, beyaz gibi renklerle güçlendirebilir. Müşterisinde hem iştah hem de sempati uyandırmak isteyen markalar ise kırmızı, sarı ve turuncu renklerini birbirleriyle kombinleyebilir. Bu noktada renklerin uyum göstermesi de son derece önemlidir. Birbiriyle uyumsuz renkler, marka logosunu gören kişilerde olumsuz bir duygu uyandırabilir ve bu sebeple de beklenenin tam tersi bir etki oluşturabilir. Renklerin uyumu kadar birbirleriyle olan oranı da önem taşır. Pek çok marka, kurumsal kimlik oluştururken bir rengi ön plana çıkarırken ikinci rengi geri planda tutar ve fon olarak değerlendirir. Bu durum da görüntü kirliliğini önler ve markanın müşteri üzerinde daha olumlu bir izlenim bırakmasına yardımcı olur.