Finansal okuryazarlık kavramı kişinin bütçesiyle ya da geliriyle alakalı yeterince bilgi sahibi olmasını ve onu etkili bir şekilde yönetebilmesini ifade eder.
Ekonomi ve para günlük hayatımızda önemli bir rol oynar. Bu nedenle toplumda yaşayan her insanın finansal okuryazarlık hakkında temel bilgilere sahip olması ve hayatını bu doğrultuda düzenlemesi beklenir. 1990’lı yılların ortalarında ilk kez konuşulmaya başlanan finansal okuryazarlık kavramı, hem insanlar hem de ülkeler için ciddi bir öneme sahiptir. Bu konuyla alakalı yeterince bilgi aldıktan sonra hayatınızda önemli değişiklikler yaparak siz de finansal okuryazar olabilir ve bu yeteneğin sağladığı ciddi finansal faydaların avantajlarını yaşayabilirsiniz.
Finansal Okuryazarlık Nedir, Nasıl Olunur?
Finansal okuryazarlık kavramı kişinin bütçesiyle ya da geliriyle alakalı yeterince bilgi sahibi olmasını ve onu etkili bir şekilde yönetebilmesini ifade eder. Finansal okuryazarlıkla kişi, gelirini en akıllıca biçimde finanse edebilirken aynı zamanda tasarruf ve yatırım konusunda da doğru tercihler yapar. Finansal okuryazarlık, parayı yönetirken ya da kullanırken maddi gerçeklikler doğrultusunda hareket edebilmeyi sağlayan yetkinliğe verilen bir başka isimdir. Finansal okuryazar olmak için çeşitli eğitimlere katılıp bu konuda detaylı bilgi almak mümkündür. Ancak bunun yanı sıra birkaç okuma yapıp yeterince doğru yönlendirme alındığında da finansal okuryazar olunabilir. Tam anlamıyla kişinin kendine finansal okuryazar diyebilmesi için bazı şartları yerine getirmesi gerekir.
Ülkelerin enflasyon, işsizlik ve büyüme gibi önemli haber akışları; finansal varlıkları fiyatlama davranışlarının üzerinde oldukça etkilidir. Bu nedenle finansal okuryazarlık ve temel analiz yöntemleriyle ilgilenen kişilerin olası fiyatlama davranışlarını analiz edebilmeleri için ekonomik takvim verilerine özen göstermesi gerekir. Olağan ekonomik koşullar içerisinde, yine olumlu şekilde açıklanan ekonomik veriler ile mevcut işleyişe olumlu etkiler olur. Ekonomiye güvenin yükselmesi, yatırımları artırır. Yatırımların artmasıyla para talebi artar ve nihayetinde ülkenin para birimi yükselişe geçer. Bu durum; ekonominin doğal işleyiş kuralını oluşturur. Tarım dışı istihdam, büyüme ve enflasyon gibi önemli verilerin açıklanmasından sonra varlık fiyatlarında anlık sıçramalar gerçekleşir ve bu doğal kabul edilir. Ancak finansal okuryazarlığa sahip kişiler tarafından bu hareketler doğru şekilde yorumlandığı takdirde risk yönetimi, sermaye ve yatırımlar doğru şekilde planlanabilir.
Ekonomik veriler, önem durumları doğrultusunda fiyatlara etki eder. Yüksek önemi olan veriler ciddi dalgalanmalara sebebiyet verirken düşük önemi olan veriler ise fiyatlama konusunda çok az önemsenir. Tüm ekonomik verilerin kur ve piyasaya etkileri zaman içerisinde daha iyi anlaşılabilir. Bunun için kavramlar ve veriler hakkında bilgi sahibi olmanın yanı sıra açıklamaları takip etmek gerekir. Örneğin; her ayın ilk cuması, ABD tarım dışı istihdam verileri açıklanır ve açıklamanın ardından dolar kuru aşağı ya da yukarı yönlü olarak tepki verir. Piyasaları etkileyen bu verilerin nelere karşılık geldiğini öğrendikten sonra açıklamaları takip ederek finansal okuryazarlık konusunda kendinizi geliştirebilir ve finansal davranışlarınızı bu doğrultuda şekillendirebilirsiniz. Piyasaların tepkisi yalnızca verilerle alakalı değildir. Ülkenin siyasi durumu ve jeopolitik önemi de belirleyici rol oynar. Dolayısıyla finansal okuryazarlık yolunda başarılı olmak istiyorsanız güncel gelişmeleri, ekonomik takvim verilerini ve hareketleri takip etmeye özen göstermelisiniz.
Finansal Okuryazar Olmanın Şartları Neler Olabilir?
Finansal okuryazar olmak için öncelikle makroekonomik verilerin; yabancı yatırımcı ve ulusal para biriminin değeri üzerindeki etkisi hakkında bilgi sahibi olmak gerekir. Yeterli bilgiye sahip olduktan sonra ekonomik dengeler üzerinde etkili olan makroekonomik verileri takip ederek, analiz ederek ve yorumlayarak tasarruflarınızı çok daha planlı ve doğru yönde şekillendirebilirsiniz. Ülke ekonomisindeki denge, yabancı yatırımcıların yatırım yapma isteğini artırır ve doğal olarak ulusal para değer kazanır. Ekonominin dengeli ya da dengesiz olması üzerinde ise makroekonomik veriler etkilidir. Bu veriler arasında cari işlemler ve ödemeler dengesi, işsizlik oranı, enflasyon ve gayri safi yurt içi hasıla bulunur.
Gelişmekte olan ülkelerde cari işlemler açığı artışı; ekonomik büyüme artışına işaret eder. Ancak cari açığın artması, aynı zamanda enflasyonu artıran bir unsurdur. Enflasyonun yüksek olması, istikrara ve ekonomik büyümeye olumsuz etki edebilir. İşsizlik verisi ise ülkelerin ekonomik durumları hakkında uzun vadeli fikirler verir. Düşük işsizlik, ekonomik büyümeyi olumlu yönde destekler. GSYİH ile ülkelerin ekonomik büyüklükleri ölçülür. Çünkü bir ülkede GSYİH’nın yükselmesi, yaşam standardının da yükselmesi anlamını taşır.
Dolayısıyla finansal okuryazar olmanın ilk şartı, makroekonomik veriler hakkında yeterince bilgiye sahip olmaktır. Böylece tasarruflar çok daha doğru biçimde şekillendirilir. Bunun yanı sıra önemli şartlardan bir tanesi de para harcamayla alakalı alışkanlıkları bütünüyle değiştirmektir. Borçları yönetebilmek, tasarruf sağlayabilmek ve hatta birikim yapabilmek için eski alışkanlıkları bırakıp yerine ciddi bir disiplin getirmek gerekir. Bu doğrultuda finansal okuryazar olmak isteyen bir kişi, gelirinin belirli bir kısmını tasarrufa ayırmalıdır. Ayrıca harcamaların tamamı bir yere not edilerek ödeme planları da oluşturulmalıdır. Gelirden fazla harcama yapmamak, hanedeki harcamaları kontrol altına almak, uzun vadeli ve gerçekçi planlar oluşturmak gerekir.
Finansal Okuryazar Olmak Kişilere Ne Katar?
Herkesin hayatının gerçekleri arasında yer alan ev satın alma, evlenme, bir arabaya sahip olma ya da emeklilik gibi çeşitli durumlar düşünüldüğünde finansal açıdan doğru kararlar verme konusunda deneyimli olmak, kişilere çok ciddi faydalar sağlar. Dolayısıyla bir yaşam becerisi olarak her birey, finansal okuryazarlığa ihtiyaç duyar. Bu sayede en küçük alışverişlerden ciddi yatırımlara kadar her bir işlemde doğru finansal kararlar verilebilir. Finansal hedeflere ulaşmak konusunda da finansal okuryazarlığın bir getirisi olan temel para yönetimi becerilerini kazanmak çok önemlidir. Finansal okuryazarlık, kişinin ekonomik gelişmeleri ve dünyayı anlamasını da kolaylaştırır. Bilindiği üzere pek çok insan yatırım araçları konusunda yeterince bilgi sahibi olamadığı için parasını doğru şekilde değerlendiremez. Finansal okuryazar olmak, paranızı değerlendirme konusunda da size özgüven sağlar. Bütün bunların sonucunda çok daha istikrarlı bir yaşam sürebilir ve hayatınız boyunca finansal özgürlüğün keyfini çıkarabilirsiniz. Ayrıca finansal okuryazarlığı ailenizden başlayarak tüm çevrenize yayabilir ve tüm toplumun bilinçlenmesine katkıda bulunabilirsiniz.
Finansal Okuryazarlık Konusunda Kendinizi Nasıl Test Edebilirsiniz, Bunun Ölçütü Ne Olabilir?
Her ne kadar internette finansal okuryazarlık seviyenizi ölçmeniz için testler bulunuyor olsa da gerçekten finansal okuryazar olduğunuzu anlamak için bazı ölçütleri kendiniz gözlemleyerek de sonuca ulaşabilirsiniz. Öncelikle finansal tabloları ne kadar anladığınızı öğrenmelisiniz. Bu noktada bilanço, gelir tablosu ve nakit akım tablosu gibi kavramları anlıyor olmanız gerekir. Eğer bu raporlardaki verileri yorumlayabiliyorsanız finansal okuryazarlık konusunda önemli bir birikime sahipsiniz demektir. Bunun yanı sıra tabloların içerdiği finansal terimlerin nasıl çözümleneceğini de bilmelisiniz. Bir diğer deyişle, oran analizi konusunda fikir sahibi olmalısınız. Bu da likidite oranları, kârlılık oranları, finansal yapı oranları ve faaliyet oranları gibi kavramları bilmenizi gerektirir.
Oran analizleri sayesinde gelecekteki finansal performansınızı iyileştirecek çok sayıda düzenleme yapabilirsiniz. Nakit akış yönetimi de finansal okuryazarlık konusundaki en önemli kavramlardan bir tanesidir ve girişimcilerin pek çoğu bu beceriden yoksundur. Bu nedenle nakit yönetiminizin ne durumda olduğunu gözlemlemelisiniz. Ayrıca finansal tablonuz, mevcut varlıklarınız ve nakit akışınız konusunda doğru tahminler yapabilme beceriniz de finansal okuryazarlık seviyeniz konusunda net çıkarımlar yapılmasını mümkün kılar. Dolayısıyla işe finansal okuryazarlığa sahip olmak üzere başlayabilir, hayatınız bu doğrultuda düzenledikten sonra ise kendinizi bir süre dışarıdan inceleyerek okuryazarlık seviyenizi kolayca ortaya koyabilirsiniz.